Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, MEB Teftiş Kurulu Başkanlığınca düzenlenen 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı Toplantısı’nda müfettişlerle bir araya geldi.

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, MEB Şûra Salonu’nda düzenlenen toplantıda teftiş kurulu müfettişlerine hitaben yaptığı konuşmada, ekip ruhuyla birlikte çalışmaya yönelik bakış açısını anlattı. Merkez ve taşra teşkilatında çalışan tüm Bakanlık personelinin birlik beraberlik içinde kenetlenmiş bir biçimde çalışmaya devam ettikleri takdirde arzu ettikleri başarıyı elde edeceklerine inandığını vurgulayan Bakan Tekin, şunları söyledi: Meramımız, derdimiz, bu birlikteliği sağlamak… Nihayetinde genel eğitim felsefesi üzerine konuştuğumuzda hepimizin ortak hedefleri olduğunu biliyoruz. Hepimiz bu ülkeye, bu millete, bu ülkenin çocuklarına en iyiyi vermek için çaba sarf ediyoruz. Modern dünyanın bize sunduğu imkânlardan biri de iş bölümü ve uzmanlaşma… Bu ilke gereğince kendi içimizde bir iş bölümü yapmış durumdayız. Ama takım ruhuyla hareket etmediğimiz takdirde bireysel olarak ne kadar çok emek sarf edersek edelim kimsenin başarılı olma ihtimali yok.

Bu anlayışla denetim, teftiş ve rehberlik faaliyetlerini yürüten ekiple bugün bir araya geldiklerini kaydeden Tekin, daha önce adı Rehberlik ve Denetim Kurulu olan yapıyı yeniden Teftiş Kurulu Başkanlığına dönüştürdüklerini hatırlatarak 15 Temmuz sürecinde Teftiş Kurulu Başkanlığının en iyi çalışan denetim birimlerinden biri olduğunu belirtti.

Konuşmasında cumhuriyetin ikinci yüzyılının çok daha büyük bir sorumluluk yüklediğinin altını çizen Bakan Tekin, “Yüz yıl sonra çocuklarımız, torunlarımız bizim inşa etmeye çaba sarf ettiğimiz eğitim öğretim sisteminden bahsedecekler. Bizimle ilgili pozitif şeyler söylenmesini istiyorsanız, bizlere de tıpkı cumhuriyetin kurucu kadroları gibi iyi güzel şeyler yapmışlar denilsin istiyorsak biz de aynı özveriyle aynı fedakârlığı göstererek çalışmak zorundayız.” ifadelerini kullandı.

Türkiye ile ilgili dünyanın her yerinde pozitif bir algı olduğunu da belirten Tekin, “Bizim duraksamak ya da rehavete kapılmak gibi bir durumumuz yok. O yüzden sorumluluğumuz gerçekten çok büyük. Eğer bu ülke çok başarılı olacaksa hepimizin kendi üzerine düşen vazifeyi en iyi şekilde yerine getirmek durumundayız.” değerlendirmesinde bulundu.