Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TOBB Türkiye Eğitim Meclisi toplantısında yaptığı konuşmasında cumhuriyetin 100. yılını kutladı ve 100 yıllık birikimle gelecekteki 100 yılı inşa etmek için gerekenleri yapmaya hazır olduklarını ifade etti.
Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı’nı inşa edecek birimin Millî Eğitim Bakanlığı olduğunu vurgulayarak en büyük paydaşlardan birinin de sektör temsilcileri olduğunu söyledi. Tekin, cumhuriyetin 100. yılında Bakanlığa bağlı resmî 56 bin kurumda 200 binin üzerinde etkinlik yapıldığını aktararak bu seneki Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinin 100. yıl olmasına rağmen biraz buruk kutlandığını belirtti.
“Şu anda bir soykırıma şahit oluyoruz, izliyoruz âdeta.” ifadesini kullanan Tekin, dünyada barışı ve temel hak ve hürriyetleri korumakla mükellef olan uluslararası kuruluşların üstlerine düşen sorumlulukları yeterince yerine getirmediklerine inandığını, başka insanlık dışı muamelelerde devreye giren başta Birleşmiş Milletler, AİHM gibi uluslararası mekanizmaların İsrail’in Filistin’e karşı soykırıma varan müdahalesinde etkin biçimde devreye girmediğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İsrail’in savaş suçlusu olarak ilan edilmesi” konusunda uluslararası kamuoyunda gerekli girişimlerde bulunacağı yönündeki açıklamasını çok anlamlı bulduğunu ifade eden Tekin, uluslararası yapıların İsrail’i savaş suçlusu ilan etmemesi hâlinde, Birleşmiş Milletler tarafından üretilen evrensel metinler ve Cenevre Sözleşmesi gibi akla gelebilecek bütün uluslararası metinlerin hepsinin işlevsiz, politik, ideolojik gerekçelerle üretilmiş metinler olduğuna inanacağını söyledi.
Tekin, “Ümit ediyorum ki Birleşmiş Milletler ya da ilgili mekanizmalar, en azından savaş suçlusu ilan etme zahmetine katılırlar.” diye konuştu.
“Özel okulların oranı yüzde 20 dolayına ulaştığında ayrı bir rahatlama olacak”
Bakan Yusuf Tekin, konuşmasında eğitimde TOBB Eğitim Meclisi üyeleri ile iş birliğinin önemini vurguladı. Gerek TOBB ve diğer yerel odaların okullar yaptıklarını, okulların donanım ihtiyaçlarını gidererek eğitim öğretim süreçlerine katkı verdiklerini anlatan Tekin, eğitim öğretim ortamlarının fiziki altyapılarının geliştirilmesi için desteğe ihtiyacın bulunduğunu vurguladı.
Tekin, “Yıllık genel bütçeden ayrılan payla yapabileceğimiz eğitim öğretim binası ya da okul sayısı, belki çağ nüfusuyla denk düşüyor. Hâlbuki biraz daha steril ortamların oluşturulması için bu türden dış destekler, paydaşların destekleri bizim için önemli. Özel okulların oranı yüzde 20 dolayına ulaştığında ayrı bir rahatlama olacak. O yüzden özel okul, özel öğretim kurumu sahibi kurucusu, temsilcisi bütün arkadaşlara ayrıca teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
“Hep beraber meslek liselerimizi daha cazip hâle getirelim”
Yusuf Tekin, 2013’teki çalışmalar sonucu oluşturulan meslek liselerinde proje okullarının başarısına değindi. Bu okullarda sektördeki donanımlı insanların ders vermesinin önünü açtıklarını anlatan Tekin, 2016’da ise staj için işletmelere giden öğrencilerin sigorta giderlerinin kamu otoritesince ödenmesi sürecini başlattıklarını hatırlattı. Mesleki eğitimde, meslek ve teknik Anadolu liselerinde 1 milyon 92 bin 536, mesleki eğitim merkezlerinde 1 milyon 264 bin, özel okullarla birlikte toplam 2 milyon 660 bin 291 öğrencinin bulunduğunu bildiren Tekin, şöyle devam etti: “Elimizdeki bu rakamı işlevsel değerlendirebilirsek ne sektörün bu anlamda eleman ihtiyacı olur ne de çocuklarımızın gelecekle ilgili bir kaygıları olur. Bu kadar büyük bir iş gücünü yönetmek için TOBB ile iş birliğini daha da ileriye taşımak istiyoruz. Bizim buradaki sıkıntılarımızdan bir tanesi şu: meslek liselerimizi biraz daha öğrencilerimizin tercih etmesini kolaylaştıracak tedbirler almak istiyoruz. Bu anlamda meslek liselerimizi cazip hâle getirme adına, mesela biz ara eleman kavramını kullanmamayı tercih ediyoruz. Onun yerine başka ifadeler kullanmak gerekir. Usta, teknisyen, her neyse bunu yaparsak kısmi bir cazibe kazandırmış oluruz. Meslek liselerimiz çok merkezî konumlarda ve çok güzel lokasyonlara sahip olduğunu görüyoruz. Bunları biraz revize edersek öğrencilerimiz açısından da cazibe noktası oluruz. Gelin hep beraber hem meslek liselerimizi daha cazip hale getirelim hem de buradaki öğrenci arkadaşlarımızın mezun olduktan sonra cazip ortamlarda istihdamları için tedbirlerimizi alalım.”
“Özel okul öğretmenlerinin SGK primlerine ilişkin çalışma yürütüyoruz”
Bakan Tekin, yaz aylarında özel öğretim kurumlarıyla ilgili yaşanan akut problemleri çözecek bir kısım tedbirler aldıklarını söyledi.
Bakan Tekin, özel okullarda çalışan öğretmenlerin SGK primlerinin kamudaki gibi kamu tarafından en azından aynı oranlara düşürülmesi başta olmak üzere birçok problemi Kabine Toplantısı nezdinde gündeme getirdiğini belirterek, “Bunlarla ilgili de çalışmalarımızı yürütüyoruz. Orada bir problemimiz yok. İnşallah çözeceğiz.” dedi. Bu konuda ilave bir teklifinin daha bulunduğunu belirten Tekin, “Özellikle özel okulların boş kontenjanlarının kamu okulları, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmasıyla ilgili bir çalışma yürütüyoruz. Karşılıklı anlayış içinde bu girişimimizi yürüteceğiz.” bilgisini paylaştı.
Müsteşarlık görevi sırasında OECD ortalamasının üzerinde kamu-özel okul skalasına vurgu yaptıklarını, özel okulların belirli bir seviyeye gelinceye kadar kamudan teşvik alması uygulamasını başlattıklarını dile getiren Tekin, “Sonrasındaki süreç, pandemi, deprem gibi nedenlerle sekteye uğramış olabilir. Dolayısıyla biz başladıktan sonra da kaldığımız yerden devam etme eğilimindeyiz, politikamız bu.” dedi.
Yaklaşık 100 milyar doların üzerinde bir bütçeyle deprem bölgesindeki yıkımın tedavi edilmeye çalışıldığını anlatan Tekin, “Hükûmet de kaynaklarının önemli bir kısmını bölgeye ayırdığından bu tedbirlerin özellikle ekonomik konularla ilgili önerdiğimiz tedbirlerin belki kabul edilmesi zaman alacak.” ifadelerini kullandı.
Bazı özel okulların Millî Eğitim Bakanlığının bastığı kitapları ambalajları açılmamış bir biçimde hurdaya gönderdiği yönündeki sosyal medya paylaşımlarının kamuoyunda infial oluşturduğunu ifade eden Tekin, bu gibi olayların özel okullarla ilgili yürüttükleri pozitif havayı negatife döndürdüğünü belirterek, “Benim sizden istirhamım, sektör olarak bu anlamda sizi kamuoyu nezdinde zor durumda bırakabilecek olumsuz örneklere karşı siz de tedbirlerinizi alırsanız bizim de sizin adınıza yürüttüğümüz mücadelede taleplerinizin karşılanma oranı yükselir. Attığımız adımlara, başlattığımız uygulamalara hep beraber sahip çıkalım. Ancak bu şekilde sonuç elde edebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Tekin, ders kitabının bir örnek olduğunu, onun dışında başka örneklerin de bulunduğunu belirterek “Bunlardan biri, pazar günü Antalya’da yaşanan olay. Bu ve benzeri olaylar imajımızı, ilişkimizi nihayetinde kamuoyunda farklı ve tartışılır bir hâle getiriyor. Bunlara bir tedbir almak lazım. Bunu bir şekilde sektör de kendi içinde değerlendirmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu tür konularda dikkatli olursak biz de sürece sahip çıkacağız ve birlikte yürüteceğiz inşallah.” diye konuştu.
“İş dünyası olarak ihtiyaç duyduğumuz nitelikli insan kaynağını, meslek liselerinden ve mesleki eğitim merkezlerinden karşılamak istiyoruz”
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise yaptığı konuşmada eğitimin bir toplumun temel yapı taşı olduğunu kaydederek şunları söyledi: “İlk temellerini Sayın Bakan’ımızın attığı şekilde, mesleki eğitimde, kamu ve özel sektör birlikte çalışmaya başladık. Bakanlığımızla imzaladığımız Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü’yle, Türkiye genelindeki 128 meslek lisesini, Bakanlığımızın destekleriyle, TOBB ve oda borsalar olarak birlikte yönetiyoruz. İş dünyası olarak ihtiyaç duyduğumuz nitelikli insan kaynağını, meslek liselerinden ve mesleki eğitim merkezlerinden karşılamak istiyoruz. Sayın Bakan’ımızın vizyonuyla, mesleki eğitimi gençler, veliler ve iş dünyası için çekim merkezi yapmak için durmadan çalışmaya devam ediyoruz.”
Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de, son yıllarda eğitim alanında önemli ilerlemeler kaydedildiğini dile getirerek, “Burada da durmamalı, Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında da ana odağımız eğitimin kalitesi olmalıdır. Eğitimin kalitesinin ana unsuruysa öğretmendir. Giderek dijitalleşen dünyayla entegrasyon için öğrenme sürecinde dijital ortamların ve becerilerin etkin kullanımı gerekmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.