Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TV Net’te yayımlanan Başkent programında gündeme ilişkin soruları cevapladı.

Bakan Tekin, 2 Eylül itibarıyla hem uyum eğitimi hem de öğretmenlerin mesleki çalışma programının başladığını; 9 Eylül’de de tüm kademeler için eğitim öğretim yılının başlayacağını belirterek yeni eğitim öğretim yılının tüm eğitim camiasına hayırlı olmasını temenni etti.

Millî Eğitim Bakanlığının çok büyük bir aile olduğunu, öğretmenlerin büyük bir sorumluluk üstlendiklerini belirterek gösterdikleri fedakârlıktan dolayı tüm öğretmenlere teşekkür etti.

Yeni döneme başlarken bir dizi önlem aldıklarını kaydeden Tekin, tatile girer girmez okullarımızda iki tür çalışma planladık. Bunlardan bir tanesi bizim Bakanlıkta eğitim öğretim dairelerimizde izleme ve değerlendirme daire başkanlığı var. Bunlar yıl içerisinde okul, ilçe ve il millî eğitim müdürlükleri üzerinden izleme ve değerlendirme faaliyetleri yaptılar. Süreç içerisinde iyileştirmemiz gereken hususların altını çizdiler. Raporlarını oluşturdular, okullarımız tatile girer girmez bunlarla ilgili hazırlıklarımızı yaptık. Bunlardan bir kısmı mevzuat değişikliği gerektiren hususlardı. Mevzuat değişikliği gerektirmeyen ama dikkat çekilmesi gereken bazı hususlar da vardı. Uyum programı başlamadan önce illere dört ayrı genelge gönderdik. Bu genelgelerden bir tanesi yıl içerisinde topladığımız önerilerden oluşan değişiklikler paketini içeren bir genelgeydi. Diğeri eğitimde özellikle şiddetin, akran zorbalığı gibi konulara dikkat çeken, bununla ilgili alınması gereken tedbirlere ilişkin düzenlemelerdir. Bir diğeri Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin uygulanmasına ilişkin aldığımız tedbirleri içeren bir genelgeydi. Dördüncü genelge de norma fazlası öğretmenlerle ilgili valiliklerin, il millî eğitim müdürlüklerinin alacağı tedbirlere ilişkindi. Dolayısıyla bu dört hazırlığımız önemliydi.” dedi.

Genelgelerin önemine vurgu yapan Tekin, “Geçtiğimiz yıl başlattığımız okula devam, açık lise, cep telefonunun sınıflarda kullanılmaması, velilerimizin öğretmenlerle ve idarecilerle randevu sistemiyle görüşmesi; okul koridorlarında velilerin bulunmamalarına yönelik tedbirleri içeren geçtiğimiz yaz aylarında aldığımız kararlara ilişkin genelgemiz vardı. Bu genelgede vurguladığımız şey geçtiğimiz yıl başlattığımız bu tür tedbirlerin devam edeceği… Aynı şekilde ‘Dilimizin Zenginlikleri’ gibi Türkçe üzerine yaptığımız projelerin devam edeceği hususları koyduk. Yani geçtiğimiz yıl aldığımız tedbirlere bu yıl da devam edeceğiz dedik.” diye konuştu.

Bu yıl üç önemli konuyu ana gündemine aldıklarını vurgulayan Tekin, şunları söyledi: Biri, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin sağlıklı bir şekilde hayata geçirilmesi… Ders kitaplarının hazırlanması, formatörlerin eğitilmesi ve öğretmen arkadaşlarımızın bu formatörler tarafından bilgilendirilmesine ilişkin yazın yoğun bir çalışma yürüttük. Neticede bu yıl inşallah okul öncesi, ilkokul 1. sınıf, ortaokulların 5. sınıfı, ortaöğretim kurumlarının hazırlık sınıfı ile 9. sınıflarında bu yıl inşallah Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli hayata geçecek. Bu yılki birinci önceliğimiz bu.

Türkiye’de mesleki eğitimin 28 Şubat’ın anti demokratik uygulamalarıyla kapanma eşiğine geldiğini, Bakanlıkça bu alanda yapılan dönüşümü hatırlatan Tekin, “Bununla ilgili uzun yıllardır çok yoğun çalışmalar yapıldı. Geçtiğimiz yaz aylarından başlayıp devam eden süreçte aldığımız tedbirler var. Bütün bu tedbirlerden hareketle bir de geçtiğimiz yıl içerisinde çalışmaları ilgili sektör temsilcileriyle, ilgili bakanlıklarla ortak çalışmalarını yürüttüğümüz ve 10 Ağustos günü Resmî Gazete ‘de Cumhurbaşkanımızın kararıyla yayımlanan Mesleki ve teknik eğitim politika Belgemiz var. Bu yılki ana gündem noktalarımızdan bir tanesi de bu. Mesleki ve teknik eğitimi 28 Şubat’ın oluşturduğu tahribatın bir tanesinin daha ortadan kaldırılması için tedbirler alacağız. Politika belgemizin özü şu: Sektörle iç içe, sektörle birlikte yani nitelikli eleman arayan iş dünyasıyla beraber ortak bir paydaş mantığıyla çalışmalar yapıp bu anlamda hem onların ihtiyaçlarını gidermiş olmak hem de okullarımızda eğitim öğretim sürecini sahayla daha entegre hale getirmiş olacağız.” ifadelerini kullandı.

Okul veli iş birliğinin önemine değinen Bakan Tekin, öğretmenlere birçok toplumsal rol yüklendiğini belirterek, “Aslında büyük oranda ailelerimiz kendilerinin yapması gereken birçok konuda öğretmen arkadaşlarımızı görevlendirmiş oluyorlar. Kendilerinin yapması gereken şeyleri öğretmenlerden diyorlar. Öğretmenimizden biz öğretmenlik, annelik, babalık yapmasını bekliyoruz. Belki kardeşi var veya kardeşleriyle de aynı şekilde sağlıklı bir iletişim yok. Kardeşlik, abilik, ablalık yapmasını bekliyoruz. Yani en az sekiz on farklı toplumsal rolü öğretmene yüklüyoruz. Dolayısıyla bu yıl ailelerin okulla ve öğretmenle daha yakın iş birliği içinde olmasını içeren bir dizi tedbiri hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Bu kapsamda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyla birlikte bu yıl bir dizi etkinlik başlattık. Ayrıca Velivizyon başlığıyla velilerimizden bu anlamdaki beklentilerimizi içeren bir dizi faaliyet oluşturduk. Her biri, sekiz on dakikalık Ailem adıyla bir dizi oluşturmuş olduk. EBA üzerinden  çocuklarımızın, gençlerimizin, velilerimizin izlemesini arzu ediyoruz. Dolayısıyla bu yılki üçüncü gündem başlığımız da aslında bu. İnşallah ailelerimiz de sürecin içine dâhil etmiş oluruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Çocukların, zamanın çok büyük çoğunluğunu ailesiyle okul dışında geçirdiğini kaydeden Tekin, çocuğun yetişmesinde herkes kendi toplumsal rolünü yerine getirirse öğretmenlerin de kendi işini daha iyi yapacağını söyledi.

Bakan Tekin, müzik başta olmak üzere hem güzel sanatlarla ilgili hem sporla ilgili hem de mesleki eğitim alanında çocukların nitelikli yetişmesi amacıyla ortaokul kademesinde tematik okullar açtıklarını söyledi. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne duyulan ihtiyaca yönelik açıklamalarda bulunan Tekin, müfredatın yüzde 35 oranında seyreltildiğini belirterek,  “Çocuklarımızı dünya ölçülerinde rekabete hazır, milletinin, ülkesinin, ailesinin hakkını hukukunu geleneklerini, medeniyet bilincini, örfünü koruyabilecek bir kuşak yetiştirmeye çaba sarf ediyoruz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin özü budur.” dedi.

Tekin; okulda şiddet, akran zorbalığı gibi konularda alınan bir dizi önlemi içeren bir genelgeyi de yayımladıklarını sözlerine ekledi.