Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın Onursal Başkanlığını yaptığı Şule Yüksel Şenler Vakfı ile Millî Eğitim Bakanlığı iş birliğinde depremzedeler yararına düzenlenen “Gönülden Gönüle Kardeşlik Köprüsü Hayır Çarşısı” etkinliğinin açılış programı, Emine Erdoğan ve Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul’da Eyüpsultan Kültür Sanat Merkezinde düzenlenen açılış programında yaptığı konuşmada, depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyerek bir kez daha, depremzedeler başta olmak üzere tüm Türkiye’yle “geçmiş olsun” dileklerini paylaştı. Emine Erdoğan, “Hayırsever milletimizin yüce gönlünün timsali olan kardeşlerimizle bir araya gelmenin buruk mutluluğunu yaşıyorum.” dedi.
Kalplerinin haftalarca Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Elazığ ve Malatya’da attığını dile getiren Emine Erdoğan, “Pek çok ülke toprağından daha geniş coğrafyaya yayılan, ender görülen şiddette, dahası üst üste gelen depremler ve seller ile sınandık. Buna rağmen devletimiz, afetlerin başladığı ilk andan itibaren tüm kurumlarıyla varlığını hissettirdi.” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, sabahın ilk saatlerinden itibaren gıda, kıyafet, elektronik cihaz, çadır, konteyner sevkiyatı ve arama kurtarma çalışmalarının ivedilikle başlatıldığını belirterek bakanlıkların ve bütün kurumların iş makineleri, gemiler, tırlar, helikopterler, uçaklar ve insansız hava araçlarıyla seferber olduğunu anlattı.
“Her vatandaşımızın iyilik neferine dönüştüğüne, birlikte şahit olduk”
Yıllardır, dünyanın her yerine yetişen ve afetlerin yaralarını sarmak konusunda büyük bir deneyime sahip olan Türkiye’nin bu kez kendi topraklarında, devlet ve milletiyle el ele, gönül gönüle verdiğini vurgulayan Emine Erdoğan, “Gönüllüler, sivil toplum kuruluşlarımızın aracılığıyla olsun bireysel girişimleriyle olsun afet bölgesindeki halkımızın yardımına koştular. Bu zorlu süreçte güzel ülkemizdeki her evin bir hayır kurumuna, her vatandaşımızın iyilik neferine dönüştüğüne birlikte şahit olduk.” diye konuştu.
Emine Erdoğan, asrın felaketinin bir anda asrın dayanışma hareketine dönüştüğüne dikkati çekerek “Kökleşmiş ve âdeta milletimizin karakteri hâlini almış hayırseverlik geleneğimizin tezahürü oldu. Milyonlarca hayırsever, şehirlerimiz harabeye dönerken gönül mabetleri yıkılmasın diye tek yürek oldu.” dedi.
Sahada çalışamayacak durumdakilerin de insani yardımları, sevgileri ve dualarıyla kalplerde yer edindiklerini anlatan Emine Erdoğan, “Hiç şüphesiz karşılık beklemeden, yatırım gibi görmeden iyilik yapmak yalnızca büyük ruhların harcıdır.” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, başkasına yaptığı iyiliği bir daha dillendirmeyen kalplerin yumuşaklığını koruduğuna defalarca şahit olunduğunu belirterek “İnsanın dünyadaki serüveninde en üst noktaya ancak insanlığın yaralarını sararak varabileceğine canıgönülden inanıyorum. Şahsım adına, gönüllülerin cömertliğine, dirayetine, insan sevgisine, imanına bir kez daha hayran kaldığımı söylemeliyim.” diye konuştu.
“Tüm kurumlar gece gündüz çalışmaya devam edecek”
Devletin ve bütün sivil toplum örgütlerinin ilk gün olduğu gibi bugün de hâlen sahada, halkın yanında olduğunu aktaran Emine Erdoğan, afetzedelerin tamamı evlerine, iş yerlerine ve okullarına kavuşana kadar tüm kurumların gece gündüz çalışmaya devam edeceğini söyledi.
Emine Erdoğan, “Binlerce yıldır afetlere ve savaşlara direnen ve daima küllerinden yeniden doğan, medeniyetlerin buluşma noktası şehirlerimiz, elbette bir kez daha ihya edilecektir. Bizler birlik oldukça devletimizin altından kalkamayacağı hiçbir derdimiz olmadığına inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasını hayırseverlere hitap ederek sürdüren Emine Erdoğan, “Merhamet gönlün zekâsıdır, hayırseverlik ise başkalarını kalbinde ağırlayabilmektir. Tanımadığı insanların derdiyle dertlenebilmek, insanlar arasında kurulabilecek en anlamlı ilişkilerden biridir.” dedi.
Emine Erdoğan, bu nedenle hayır işlerinin kalpleri diri tutmadaki rolünü de göz ardı etmemek gerektiğini vurgulayarak bu açıdan bakıldığında yardımın, alandan çok yapana faydası olduğunu dile getirdi.
Dünyada hiçbir milletin, elinde olanı paylaşarak desteğe gereksinim duyanlara ayrımsız kucak açma konusunda Türkiye ile yarışamayacağına vurgu yapan Emine Erdoğan, bu nedenle Türkiye ve Türk insanının “dünyanın vicdanı” olarak anıldığını kaydetti.
Emine Erdoğan, vakıfların bu konuda kılavuz kaptanlık görevini üstlendiğine işaret ederek Şule Yüksel Şenler Vakfının Hayır Çarşısı etkinliği vesilesiyle tüm sivil toplum kuruluşlarına teşekkür etti.
Gönüllülerin bütün deneyimleriyle devletin ve milletin yanında olduklarını, sıcak yemek dağıtımından çadır kentlere varıncaya dek günlük ihtiyaçların karşılanması için yoğun emek sarf ettiklerini anlatan Emine Erdoğan, özellikle kadınlar ve çocuklar için hazırlanan hijyen kitlerinden “Harika İşler Çantası”na ve anaokullarına varıncaya dek her ihtiyacın düşünüldüğünü söyledi.
Emine Erdoğan, “Afet zamanlarında imdada yetişmenin, acılar tazeyken elini taşın altına koymanın yanı sıra sürekliliği de sağlamak gerekir. En faydalı insani yardım; yeniden inşa etmeyi, kalkındırmayı ve hayat normalleşene kadar omuz vermeyi içerendir.” dedi.
Halk eğitim merkezleri ve olgunlaşma enstitüleri tarafından yürütülen meslek edindirme ve beceri geliştirme amaçlı kursları çok önemsediğini dile getiren Emine Erdoğan, söz konusu kurslarda özellikle kadınlar için yeni gelir kapıları açıldığını, maharetli insanların burada bir yandan üretirken diğer yandan da sosyalleştiğini belirtti.
“Çok yönlü bir destek gerçekleştirilecek”
Emine Erdoğan, bugün açılışı yapılan Hayır Çarşısı’nda, bölgede faaliyet gösteren merkezlerin yanı sıra Şule Yüksel Şenler Vakfının tasarım ve dikiş atölyelerinde üretilen ürünlerin de yer aldığını hatırlatarak ayrıca 11 ilin el sanatları ve gastronomik zenginliklerinin de sergilendiğini kaydetti.
Emine Erdoğan, “Bakanlıklarımızın ve yerel yönetimlerimizin desteğiyle oluşan çarşıyı ziyaret eden konuklarımızdan dileyenler, bu anlamlı günün hatırasını hayatına katabilecek, isteyenler de ürünü yeniden depremzedelere armağan edebilecektir. Böylelikle çok yönlü bir destek gerçekleştirilecek; gelirler, ürünlerin imal edildiği şehirlerimize dağıtılacaktır.” diye konuştu.
Hayatı boyunca kendi yaraları kanarken başkasının yarasına pansuman yapabilen insanların özverili çabalarına tanık olduğunu belirten Emine Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: O güzel insanların her eylemleriyle dünyaya umut aşıladıklarını gördüm. Bu vesileyle bütün sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte Şule Yüksel Şenler Vakfının faaliyetlerini şevkle sürdüren ekiplerine ve usta öğreticilerine de şükranlarımı sunarım.
“Eğitim mevzusu, 7’den 70’e tüm toplumu ve toplumsal sorunlarımızı ilgilendirir”
Programda konuşan Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de sözlerine, “Böylesine güzel bir etkinliğin paydaşı olmaktan mutluluk duydum.” ifadeleriyle başladı. Deprem felaketinde hayatını kaybedenler için Allah’tan rahmet dileyen Bakan Tekin, “Mekânları cennet olsun. Allah bizlere bir kez daha böyle bir felaket yaşatmasın.” dedi.
Millî Eğitim Bakanlığının sadece eğitim öğretim sürecinin dört duvar arasındaki okullardan ibaret olmadığına işaret eden Bakan Tekin, “Eğitim mevzusu, 7’den 70’e tüm toplumu ve toplumsal sorunlarımızı ilgilendirir. Böyle olduğu için de hep beraber bütün toplum olarak toplumsal bir eğitim seferberliği ilan edip hepimiz elimizi taşın altına sokmak durumundayız. Bugün burada açılışını yaptığımız etkinliğimiz de aslında Millî Eğitim Bakanlığının bu misyonundan hareketle yapılmış bir etkinlik.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bakanlık olarak iş birliklerine kapımız açık”
Tekin, Bakanlık olarak eğitimi toplumun en kılcal damarlarına kadar ulaşabilecek, en çözülmesi zor problemlerinde devreye girebilecek bir alan olarak gördüklerini belirterek “Kendimizi bu sorumluluk bilinciyle hareket eden bir kitle olarak tanımlıyoruz. İnşallah, buna benzer etkinliklerimiz devam edecek. Bakanlık olarak bu iş birliklerine kapımız açık.” diye konuştu.
Tekin şöyle devam etti: Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde örgün eğitim çağı dışındaki bireylere hitap eden birimlerimiz var. Bunlardan bir tanesi Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğümüz ve onun bünyesindeki başta halk eğitimi merkezi olmak üzere olgunlaşma enstitüleri, diğer mesleki eğitim veren birimlerimiz… Bu anlamda sürekli katkı veren bir mekanizma, canlı işlek bir mekanizma söz konusu. Bugün bu hayır çarşısında ürünlerini hep birlikte sergileyecekleri on bir ilde toplam elli bine yakın kurs açılmış durumda. Bu elli bine yakın kursta altı yüz elli binin üzerinde kursiyerimiz bizden kurs aldı, sertifika aldı ve ürünlerini ürettiler. Bugün bu arkadaşlarımızın ürünlerini hep beraber göreceğiz.
Sürecin çok kapsamlı ve ağır olduğunun altını çizen Bakan Tekin, toplumsal olarak millî eğitim sürecine destek çağrısında bulundu. Tekin, “Emeği geçen kişilere teşekkür etmek istiyorum. Bakan olarak halkımızla birlikte böyle bir etkinlik yapmaktan mutluluk duyuyorum. Başta saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi olmak üzere sürece katkı veren, destek veren herkese şükranlarımı sunuyorum. Hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
Konuşmaların ardından depremzedeler tarafından üretilen ürünlerle ilgili Millî Eğitim Bakanlığı yetkililerinden bilgi alan Emine Erdoğan, burada ürünleri yapan depremzedelerle bir süre sohbet etti. Emine Erdoğan, 11 il adına açılan ve vazolar, el işi dikiş nakış ürünleri, antika eşya, yağlı boya tablolar, tekstil ürünleri ve hediyelik eşyanın bulunduğu sergide satın aldığı ürünleri, yine depremzedeler yararına AFAD’a bağışladı.
Programa Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İstanbul Valisi Davut Gül, Bakan Yusuf Tekin’in eşi Ayşe Tekin ile Şule Yüksel Şenler Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Leyla Şahin Usta ve çok sayıda davetli katıldı.
22-25 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek “Gönülden Gönüle Kardeşlik Köprüsü Hayır Çarşısı” programı kapsamında, depremden etkilenen 11 şehirde üretilen ürünlerin satışı yapılacak. “Satın al bağışla” fikriyle hayata geçirilen sergide, hayırseverler tarafından depremzedeler yararına satın alınan eşya AFAD’a bağışlanabilecek.