Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) iş birliği ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle “II. Uluslararası Kadın ve Hukuk Sempozyumu” düzenleniyor. İki gün boyunca süren sempozyumda, 130 akademisyen ve uygulayıcı bildiri sundu.
Türkiye Barolar Birliği Av. Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyumun açılışına, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cumhur Şahin, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Sempozyumda, kadın ve hukuk temelindeki sorunlara ve uygulamadaki eksikliklere çözüm önerilerinin getirilmesi amaçlanıyor.
“Eşitsizliklere ve ayrımcılıklara karşı olmalıyız”
Rektör Prof. Dr. Yusuf Tekin, sempozyumun, Türkiye’de, uygulamada karşı karşıya kalınan problemlerin çözümüne katkı sağlamasını ümit ettiğini belirterek, “Bu özel gün vesilesiyle sağlanan farkındalığın diğer günlere de sirayet etmesini ve dünyanın dört bir tarafında acı çeken, ayrımcılığa uğrayan, zulme maruz kalan, mağdur durumda bulunan ve hakları gasp edilen başta kadınlar olmak üzere tüm insanların sorunlarının nihayet bulmasını temenni ediyorum. Bir insan olarak, bir Müslüman olarak dünyanın her tarafındaki bütün eşitsizliklere, bütün ayrımcılıklara karşı olduğumuzu, olmamız gerektiğini bir kez daha ifade etmek isterim” dedi.
“Kadın sorunu, eşitsizlik temelinde gelişen bir insanlık sorunudur”
Sorunların bitmesi için kadınların, hukuk başta olmak üzere tüm alanlarda, adil ve ayrımcılık üretmeyen bir yaşam döngüsünün içerisinde yer alması gerektiğini vurgulayan Rektör Tekin, şu şekilde konuştu:
“Siyasal, toplumsal ve hukuki sistemlerini kadın-erkek eşitliğini baz alarak kuramsallaştıran ve bunu uygulamaya da yansıtmayı başaran ülkelerin, yalnızca kadınların maruz kaldığı sorunların çözümü bağlamında değil, diğer yaşam alanlarının iyileştirilmesi yönüyle de büyük bir mesafe kat ettikleri görülmektedir. Zira kadın sorunu, eşitsizlik temelinde gelişen bir insanlık sorunudur. Bu sorunun çözümü yönünde atılan her adım, insanlığın bir bütün olarak gelişmesine hizmet etmekte, ülkelerin maddi ve manevi gerçekliğine dolaylı ya da doğrudan bir şekilde sirayet etmiş olumsuzlukların görünür olmasına ve tasfiye edilmesine imkân vermektedir.”
Son 15 yılda kadın-erkek eşitliğine ilişkin atılan adımların çok önemli olduğunu söyleyen Rektör Tekin, siyasi iradenin bu konudaki kararlılığına dikkati çekti. 2004 yılında, “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” şeklinde yapılan anayasa değişikliğini anımsatan Rektör Tekin, uygulamadaki aksaklıkların çözüme kavuşmadığı sürece yasaların, hukuk düzeni içerisinde sorun merkezli hale geldiğini ifade etti.
“Kapınız açık olduğu sürece çok daha güzel şeyler yapacağız”
Rektör Tekin, Uluslararası Kadın ve Hukuk Sempozyumu’nun düzenlenmesine katkı sağlayan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi yönetimi ile öğretim üyelerine, TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’na ve sempozyuma tebliğleri ile katkı sağlayan katılımcılara teşekkür etti.
Rektör Tekin, TBB Başkanı Feyzioğlu’na “Kapınız açık olduğu sürece çok daha güzel şeyler yapacağız” diyerek, toplumda sorun alanı olarak beliren konularda ve bu sorunların çözülebileceği tüm kamu kurumları, sivil toplum kuruluşlarına, akademik destek vermeye hazır olduklarını belirtti.
Rektör Tekin, “Erkeğin adam olduğu yerde kadına her gün 8 Mart’tır” sözünü anımsatarak sözlerini tamamladı.
“Evlerde sevgi hâkim olmalı”
TBB Başkanı Feyzioğlu ise sempozyumu, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi ile düzenlemekten büyük bir gurur olduğunu söyleyerek, “Üniversitenin adını aldığı Hacı Bayram-ı Veli, merkeze insan sevgisini koymuş, insanı en önemli değer olarak bilmiş, eşref-i mahlukat dediği insandan yola çıkarak yaradanın büyüklüğünü anlatmış bir büyük alim ve filozoftur” diye konuştu.
Söylemlerin, eylemlerin değiştirilmesi ve erkek egemen şiddet dilinin yok edilmesi gerektiğini ifade eden Başkan Feyzioğlu, “Siyasette yükselen ya da iş dünyasında yükselen kadınların erkek gibi olma zorunluluğunu kaldırıp kadın gibi yükselmelerini sağlayacak ortamı oluşturmamız lazım” ifadesini kullandı. Feyzioğlu, cinsel istismarın ve cinsel ayrımcılığın bitmesi gerektiğine işaret ederek, şu şekilde konuştu:
“Kadına karşı şiddete yeter. Bunları özendiren konuşmalara da yeter. Biz artık eğitim haklarından eşit olarak yararlanan, Geleceğe güvenle bakan yaşama sevinciyle dolu kız ve erkek çocuklar görmek istiyoruz. Erkek çocuklarımızın gözleri, paylaşmanın dayanışmanın, karşı cinsten üstün değil eşit olmanın verdiği mutlulukla parlamalı. Üstün olmanın mutluluk değil bir kompleks olduğunu, erkek çocuğu da kız çocuğu da çocukken anlamalı. Evlerde sevgi hakim olmalı.”
“Hukuki sorunlara değinilecek”
Sempozyum Bilimsel Sekreteri ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süheyla Suzan Gökalp Alıca da sempozyumda, Türkiye’de uzun yıllardır toplumsal bir sorun olan ve her kesiminden kadını ilgilendiren hukuki sorunlara değinilerek, uygulamalardan ve yargı kararlarından örneklerin sunulacağını dile getirdi. Kadın ile erkek arasındaki eşitliğin bir insan hakları sorunu olduğunu belirten Alıca, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Aile içi şiddet giderek yaygınlaşmakta ve kadınlar ihmal ve istismarın yoğun olduğu ortamlarda büyümek ve yaşamak zorunda kalmaktadırlar. Kadına yönelik şiddet hem kadının hem de çocuklarının ve ailesinin yaşamsal alanını olumsuz etkileyen bir sorun olmakta, toplumdaki şiddetin de kaynağını oluşturmaktadır. Eğer şiddetsiz bir toplum istiyorsak aile içi şiddeti ve o ailede yetişen çocukları şiddetsiz biçimde yetiştirmek ve bu algıyı kırmak zorundayız.”