Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, “Uluslararası Kimlik ve Göç Çalışmaları Sempozyumu” düzeledi. Sempozyumun açılış törenine, İçişleri Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Tayyip Sabri Erdil, Rektör Prof. Dr. Yusuf Tekin’in yanı sıra akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırma Enstitüsü (ULİSA), Ankara Siyasal ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi (ASEM) ve Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) tarafından desteklenen sempozyuma çok sayıda farklı ülkeden konuşmacı katıldı.
İçişleri Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Tayyip Sabri Erdil de, göçün uygarlık tarihiyle birlikte gelişip devam eden bir olgu olduğunu söyledi. “Göç hikayesi aslında bir medeniyet inşası hikayesidir” diyen Bakan Yardımcısı Erdil, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarihe baktığımızda, insanlık tarihinin derinliklerine indiğimizde büyük göç dalgalarıyla karşılaşırız. Hatta insanlık tarihini göçler ve savaşlar tarihi olarak değerlendirenler de vardır. Göç aynı zamanda koşulların bize dayattığı bir olgudur. Göç edenler, bazen zorlamayla bazen de kendi istekleriyle göç ederler. Bazen kendi istekleriyle yeni arayışlara, yeni umutlara, yeni beklentilere ve daha iyi bir yaşama yönelik ilgiyle göçe yönelirler. Hepimizin kimliğinde aslında bir boyut olarak göçmenlik var. Hepimizi tanımlayan bir parça göçmenliğimizdir. Göçü sorunların kaynağı ya da büyük problemler yumağı haline getirmek çok doğru bir iş değil. Göç bir insani olgudur. Hepimizin yaşadığı bir olgudur. Göç meselesiyle ilgili çok değişik anlayışlar ve değişik yorumlar da var. Göçün, ilgili ülkeye kötü şartlardan kötü koşullardan gelip, geldiği ülkeye de o kötülükleri taşıyacağı ve o ülkede de önemli sorunların mimarı olacağına ilişkin değerlendirmeler olduğu gibi aslında göç, bütün literatürde, orta ve uzun vadede göçün yaşandığı coğrafyalardaki ülkelerde toplumsal değişimler, dönüşümler, ekonomik hareketler ve göçün yöneldiği ülkelerde ise bir yeni iklimlendirme ile sosyal dönüşümlerin gerçekleştiğini söylemek çok yanlış olmaz.”
Sempozyumun önemine değinen Bakan Yardımcısı Erdil, “Hem yerelde hem de uluslararası alanda politika yapıcılarına, ki bizim daha çok buna ihtiyacımız var, göçle ilgili karar vericilere ve uygulayıcılara önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, bütün arkadaşlarımızı bu çalışmaları nedeniyle kutluyorum” dedi.
“Türkiye, insani ihtiyaçları karşılamayı kendisine borç edindi”
Prof. Dr. Tekin, Türkiye’nin bulunduğu coğrafya itibariyle sürekli göç konularıyla karşı karşıya kalan bir ülke olduğunu vurguladı. Göç meselesinin toplumsal hayatın bir realitesi haline dönüştüğünü söyleyen Rektör Tekin, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin bu anlamdaki konumuna uluslararası camiada pek fazla anlam verilemiyor, anlaşılamıyor. ‘Siz niye ülkenize göç eden insanlara bu şekilde davranıyorsunuz, bu kadar insani davranıyorsunuz, bunun arkasında kesin bir art niyet vardır’ yaklaşımı sürekli Batılı devlet adamları tarafından bize dile getirilir. Türkiye, bu konuda adım atarken bu tarihsel mirasa sahip çıkarak, bölgedeki tarihi misyonuna sahip çıkarak davranan ve hiç kimsenin kimliğini ya da varlığını kendi bünyesi içerisinde eritmek gibi bir telaş içine düşmeden bunu bir değer olarak, bir insan olarak, bir müslüman olarak kabul ederek; insani ihtiyaçları karşılamayı kendisine borç edinen bir politika takip etti bugüne kadar. Bugünden sonra da böyle olacak. Bu konularda çeşitli spekülasyonlar yapılıyor. Ne tür spekülasyonlar yapılırsa yapılsın, Türkiye’nin bu konudaki yaklaşımı hep böyle olmuştur, bundan sonra da böyle olacak. Çünkü biz, başka devletler gibi türedi bir devlet değiliz. Biz, binlerce yıl geçmişi olan, geleneği olan bir devletiz. Ve bizim etrafımızdaki insanlar da bizden bu geleneğe sahip çıkarak davranmamızı bekliyorlar.”
Sempozyumun Türkiye’nin göç politikalarını, mevcut durumunu masaya yatırmak üzere organize edildiğini dile getiren Tekin, “Bu sempozyumun, Türkiye’nin bu anlamdaki çabasına destek olacak, katkı verecek bir biçimde nihayete ermesini arzu ediyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemal Görmez ise “Üniversitemiz Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencilerinin koordinasyonuyla, fakültemizin katkılarıyla ama esas olarak Üniversite Rektörümüzün desteğiyle sempozyumumuz planlandı. Üniversitenin görevi; evrensel bilgi üretimini gerçekleştirmek, bunu yaymanın, öğretmenin yanında aynı zamanda dünyanın ya da ülkenin sorunlarına ilişkin de politikalar geliştirmek olmalı. Bu sebeple, bugünlerde olduğu gibi önümüzdeki on yıllarda da dünyanın en temel sorunlarından biri olacak olan göç ve bununla bağlantılı kimlik sorunu burada uzun uzadıya tartışılacaktır” şeklinde konuştu.