Birlik Vakfı Bursa Şubesi tarafından her hafta gerçekleştirilen “Cuma Meclisi” programına konuk olan Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, bakanlığın yaptığı çalışmaları ve ileriye yönelik hedefleri  anlattı.

Doç. Dr. Yusuf Tekin, Bakanlık olarak en büyük projelerinin Fatih Projesi olduğunu söyleyerek bu projeyle ilgili çalışmaların tüm illerde planlandığı gibi sürdüğünü söyledi. Doç. Dr. Yusuf Tekin, en kısa zamanda ihalelerin bitirilerek tüm öğrencilere tablet bilgisayarların dağıtılacağını, böylelikle Türkiye’nin batısındaki bir öğrenciyle doğusundaki bir öğrencinin bilgiye erişim bakımından aynı düzeyde olacaklarının altını çizdi.

VESAYET SİSTEMİNİ AŞMAK ZOR

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin, siyasal bilgiler fakültesi mezunu olarak Türkiye’nin yakın tarihini çok iyi bildiğini belirterek Türkiye’nin son yüz yılda vesayet altında ayakta kalmaya çalışan bir ülke olduğunun altını çizdi. Bu vesayetle Bakanlıkta göreve geldiğinde sarsıcı bir şekilde karşılaştığını söyleyen Doç. Dr. Yusuf Tekin, konu hakkında şunları anlattı: “ Müsteşarlığa atandıktan sonra önüme gelen ilk konu, master-doktora için yurt dışına gönderilecek öğrenciler konusuydu. Müsteşarlık görevine başlamadan önce de MEB’i izliyordum, MEB’in çalışmaları hakkında bilgim vardı. Bakanlık bürokratları kısa süre sonra önüme onay için bin dört yüz kişilik bir liste getirdi. Ben de bürokratlara yurt dışına gönderilecek öğrencilerin bundan bir sonraki ALES baz alınarak ve mülakatla gönderileceğini söyleyerek listeyi geri çevirdim. Bakanlıktaki vesayetçi yapı benim bu tavrımdan rahatsız olarak bana listeyi onaylamam konusunda telkinde bulunmaya başladı. Ben telkinlere uymayınca, bir süre sonra bana,  Bakanlıkça daha önce yurt dışına öğrenci gönderme yetkisinin YÖK’e devri konusunda bir kanun taslağı çalışması yapıldığını, bu taslağın artık hazır hale geldiğini söylediler. Ben, bu taslağın da gündeme getirilmemesi talimatını verdim ve işi sağlama almak için de YÖK Başkanına telefon ederek böyle bir yetki devrinde bulunmayacağımızı Başkana bildirdim. Kısa bir süre sonra Bakan, ben ve YÖK Başkanı bir yemekte bir araya geldik. Konuşma arasında YÖK Başkanı bana “Hani yetkiyi bize devretmeyecektiniz, konu hakkında açıklamamı dinlemek üzere beni Plan Bütçe Komisyonu’na davet ettiler.” deyince ben şok oldum. Çünkü müsteşar olarak benim böyle bir tasarrufum olmadığı gibi, tam tersi yönde bir talimatım vardı. Tesadüfen haberdar olmak suretiyle bu olayı engelledik. Bu olay, MEB’de nasıl bir yapı oluşturulduğu konusunda yeterince fikir vericidir. Aslında bu yapı sadece MEB’de değil, diğer kurumlarda da var. Bununla ilgili bilgilerimiz var.”

LİSE VE ÜNİVERSİTEYE OKUL BAŞARISIYLA GİRİLECEK

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin, ülkede büyük bir gerginliğe yol açan dershaneler konusunun da yeni bir olay olmadığını, konunun yıllardan beri tartışılan bir olay olduğu bilgisini verdi. Doç. Dr. Yusuf Tekin, kanun tasarısı bakanlar kuruluna sunulmazdan önce nerdeyse on günde bir dershane temsilcileriyle taslak üzerinde konuşup taslağı defalarca değiştirdiklerini söyleyerek olayın özünde sahip oldukları rantı ve vesayeti kaybetmek istemeyen bir yapının olduğunu söyledi.